Sebep Olan Kimdi?

Deneyimsel Tasarım Öğretisi

Sebep Olan Kimdi? 

“Daha kaç kez söyleyeceğim bilmiyorum.”

“Bak yavrum çantanı şu kapının önüne bırakma!

“Çok mu zor yani alıp odana bırakmak.”

“Heyy! Kime diyorum neden dinlemiyorsun beni?” 

“Boşa mı konuşuyorum, insan annesini dinlemez mi?”

Sürekli aynı şeyleri tekrar etmekten artık çok yorulmuştu Sema. Ne kadar söylese de dinleyen, söylediklerini dikkate alan yoktu. İlk zamanlar birkaç gün tesir ediyordu söyledikleri. Ama geçenlerde “Yine başladı annem, söyler söyler susar.” sözünü duymuştu. Duyduğunda ne kadar da üzülmüştü. “O kadar emek ver, yeme yedir, giyme, giydir ama onların yaptıklarına bak.” diye geçirdi içinden. Çocuklarının etrafında pervane olmuştu. Biz görmedik, onlar görsün diyerek her isteklerini yerine getirmişti. Tüm istekleri olmasına rağmen çocuklar neden böyle nankörlük yapıyorlardı?

Derin bir iç çekti ve kendi çocukluğunu düşündü. Kardeşleriyle nasıl da az imkânlara sahiptiler. Birbirlerinin kıyafetleriyle büyümüşlerdi. Ayakkabıları bayramdan bayrama alınırdı. Her istedikleri oyuncak alınmazdı. Herkesin öyle ayrı ayrı odası yoktu. Ona rağmen çok mutlu, birbirlerine karşı çok muhabbetliydiler. Annesinin gözünün içine bakar, onu üzmek istemezlerdi. Akşam babası gelmeden annesine mutfakta yardım ederlerdi. Babası gelince hep birlikte sofraya oturur ailece yemek yerlerdi. Daha on yaşındayken kardeşinin sorumluluğunu o almıştı. Sofrayı kurar kaldırır, annesinin her yardımına koşardı. Şimdi ise kendi çocuklarına bakıyordu da kendi çocukluğunun tam tersiydi. Kendi dünyalarında yaşayıp, kendi odalarında zaman geçiriyorlardı. Evle ilgili hiçbir şeye karışmıyorlardı. Yardıma ihtiyacı olduğunda “Yavrum, bana yardım eder misin?” diye seslendiğinde “Ay anne işim var şu an.” Cevabı gelirdi. Değil kardeşinin sorumluluğunu kendi sorumluluklarını bile almıyorlardı. 

Deneyimsel Tasarım Öğretisi der ki; İmkânlar insanı marifetsizleştirir. 

Her imkânı olan, her ihtiyacı giderilen çocuklarının, iletişimi bile farklıydı. Yapılan yemeği beğenmezler ve bunu çok kolay dile getirebilirlerdi. Annelerinin ne kadar yorulduğunu anlamaz, onun kırılacak olmasını düşünmezlerdi. Oysaki yemeğin nasıl yapıldığını bilseler ve zahmetini yaşasalar böyle olur muydu? 

Kendi çocukluğu ile kıyaslayınca “Tabi ya imkânlar…” dedi Sema kendi kendine. Çocuklarının imkanı o kadar fazlaydı ki. Her şeyi altın tepside sunmuşlardı. 

Büyütmek değil yetiştirmek önemliydi. 

Şimdi insanlar çocuklarına her imkânı veriyordu ve böylece yetişmelerine engel oluyordu. Kim, hangi ebeveyn isterdi ki marifetsiz, güçsüz bir çocuğu olsun. Ancak her problemi aile çözdükçe çocuklar marifetlenip güçlenemiyordu. İnsan iyi niyetle yola çıksa bile yöntemde yanılınca hiç istemediği bir noktaya varabiliyordu.

Kendince bir karar vermişti Sema. Uygulanması zordu ancak baştaki zorluk sonrasında fayda sağlayacaktı. Sadece biraz sabra ihtiyacı vardı. Çünkü şu an sabretmezse ömür boyu zorluk yaşayacaktı. O sırada yan odadan kızı Ayşe seslendi;

- Annee! Karnım acıktı ne yemek var akşam?

- Şu an yemek yok ama senin desteğinle ne pişerse onu yiyeceğiz Ayşeciğim, deyip gülümsedi. 

Çocuklarını yetiştirmede ilk adımı atmıştı bile…

&

Deneyimsel Tasarım Öğretisi tutarlı, uygulanabilir, anlaşılabilir, faydalı bilgilerle hayatımızı kolaylaştırmamızı sağlar. Bu bilgilerle insan ailesiyle, arkadaşlarıyla, müşterisiyle nasıl daha etkili bir iletişim kurabileceğini öğrenir.


Yorumlar

  1. Mesele büyütmek değil yetiştirebilmektir 😊

    YanıtlaSil
  2. Her zorlukta bir kolaylık vardır..

    YanıtlaSil
  3. Kaleminize sağlık 🌹
    İmkanlarla ile pohpohlanan hayatlarda insan tuzağa düşüp aldanıyor . Ne kadar imkan o kadar güzel çocuk yetiştirme , işçi yetiştirme ya da insan yetiştirme zannediyoruz . Oysa imkan sadece bir rahatlık tuzağı …
    Sonuçlarla karşılaştığımızda zanlarımızla yanıldığımızı anlıyoruz.

    YanıtlaSil
  4. Güncel hayatta çok karşılaştığımız bir sorun imkanlarla doyurma yanılgısına sokabiliyoruz çocuklarımızı,
    Yetiştirme bedellerini odeyebilenlerden olmak ümidiyle

    YanıtlaSil
  5. Güncel hayatta çok karşılaştığımız bir sorun imkanlarla doyurma yanılgısına sokabiliyoruz çocuklarımızı,
    Yetiştirme bedellerini odeyebilenlerden olmak ümidiyle

    YanıtlaSil
  6. anne babalar şikayet ettikleri çocuklarının bu halinden kendilerini sorumlu olduğunu anladıklarında çok üzülecekler

    YanıtlaSil
  7. Büyütmek mi yetiştirmek mi? İşte bütün mesele bu :)

    YanıtlaSil
  8. evet ayşecim sahne senin.. role girme vakti...

    çok güzel bir yazı emeğinize sağlık

    YanıtlaSil
  9. En büyük imkan imkansizliktir. İnsanın kendi emeği olmayınca bu evlat dahi olsa kıymet bilmiyor. Çocuklara sorumluluklar vermek çok kıymetli. Elinize sağlık günümüzun problemlerine değinilmiş.

    YanıtlaSil
  10. Büyütmek değil yetiştirmek önemli

    YanıtlaSil
  11. Duygu Erkmen21 Ekim 2024 17:15

    İmkânlar insanı marifetsizleştirir.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder